Para ve Kazanç

İyi yazmak için, sıradan insanların kullandığı dili kullanın ama bir bilge gibi düşünün. Diğer bir deyişle, arif olanlar gibi düşünüp normal insanlar gibi konuşun. -- Aristo, Yunan filozofu Günümüzün ofis ortamında, iş temposu yüzyüze iletişim fırsatlarını giderek seyreltiyor. Bu yetmezmiş gibi, elektronik çağ şirketlere daha az elemanla daha çok iş yapmanın yolunu açtı demek de pek yanlış olmaz. Geçmişte, müşterinin ya da iş arkadaşlarının şirkete ulaşması, ya da şirketin onlara ulaşması günler, hatta haftalar alabilirdi. Artık öyle değil. Yazılan herşey bir kaç saniye, bilemediniz dakika içinde gideceği adreste. Bunun çoğumuzun es geçtiği üstü örtülü bir önemi var: İletişimin ciddi bir yüzdesi yazıyla yapılıyor. Olağanüstü bir yazı trafiği var. Çoğunluğun bu yazıların tamamını başından sonuna okuyacak vakti yok. Dolayısıyla ister ücretli çalışın, ister kendi işinizi yapın ve bir şeyler satın, doğru şekilde yazmak, doğru kişiye yazmak ve daha da önemlisi o kişinin yazdığınızı ok

CV ya da Curriculum Vitae nedir diye 20 yıl ince sorsaydınız muhtemelen çok farklı cevaplar alırdınız. Akademik yaşantının bir parçası olan CV'ler günümüzde iş yaşamına girmekle kalmayıp, iş ve eleman bulmanın vazgeçilmez bir unsuru oldular. Artık CV: Hayat hikayeniz İş geçmişiniz Başarılarınız Yetenekleriniz demek. Ama hepsinden önce CV bir pazarlama aracı. Onunla kendinizi sunuyorsunuz, tıpkı bir hizmetin yararlarını anlatan bir broşür gibi. O hizmetse siz ve becerileriniz. Cv hazırlamadan önce kendinize iki soru sormalısınız: Rekabetin yani diğer adayların arasından sıyrılabilecek misiniz? Muhtemel bir iş görüşmesi için yönetici sizinle konuşmak isteyecek mi?

İnternet ortamında bilgi satmak, ne mal ne de hizmet satmaya benzemiyor. Ciddi zorlukları var. Hakkında yazdığınız konuya cidden hakim olmanız gerekiyor. Bildiklerinizi akıcı, okunaklı, iyi anlaşılır, fazla uzatmadan ve dilgisi kurallarına uygun aktarabilmelisiniz. İyi bilmek yetmiyor; sitenizi ziyaret edenlerin sizin iyi bildiğinize inanması gerek, okurla aranızda güven ortamı oluşmuş olması şart. Gerçek yaşamda bile bilginin çalınmasının, taklit edilmesinin kolay olduğu Türkiye gibi ülkelerde korunmasızsınız. On-line bilgi satmanın dört yolu var:

Gerçek yaşamda hizmet satmaya çalışmış olanlar bilir; görülmeyen, elle tutulmayan bir şeyi satmak zordur. Çoğu durumda hizmetin denenmesi de mümkün değildir. Satıcının yalnız hizmeti değil, şirketini ve kendisini de satması gerekir. Kesinlikle zor zanaat! Aynı işi on-line yapmak daha da çetrefilli. Müşteri gözünde artık bir web sayfasından başka bir şey değilsiniz ve onu ikna etmek için elinizdeki kozlar da kısıtlı. Gerçek hayatta, ilkinde olmasa bile, belki ikinci gidişinizde bir şansınız olabilirdi. İnternette o olanak da yok. Gelip giden müşterinin kendisi, kontrol onda. İlk ziyaretinden sonra bir daha hiç uğramayabilir. Yine de durum umutsuz sayılmaz. Gelin isterseniz biraz ayrıntıya girelim.